Taşın güncel hali. |
Bugün (16 Ekim 2016)
müze bahçesinde kısa bir gezinti yaptım. Daha evvel kendilerine bilgi
verilmesine rağmen sergi değeri ve Kütahya Tarihi açısından son derece
önemli olan kitabeler halen ulu orta duvarlara dayalı halde duruyor.
Sergilenmiyor! Terkedildikleri halde duruyor. Hatta bu taşlardan birisi
daha evvel Arnavutluk devletinin ülkemize nota vermesine konu olan
eserlerden. Aynı eserlerin İstanbul
karşılıkları envanterde karıştırılıp gizlenirken bizde duvara dayalı
halde duruyor. Ve her geçen sene sol üst köşesi daha da zedeleniyor.
Avludaki mezar taşlarının envanteri daha yeni yeni yapılıyor. Hangi
mezarlıktan geldikleri falan hak getire.
Taşın eski hali. |
Fakat bugün gördüğüm birşey var ki yenilir yutulur değil! Mustafa Necib Paşa'nın mezar taşı. Mustafa Necib Paşa, 19. yy'da İstanbul'a giderken Kütahya'da vefat edip Ulu Cami haziresine gömülen ünlü bir paşamız. Ününü Kuzey Afrika'da Karamanlı hanedanının 150 senelik iktidarlarının ardından bölgeyi merkeze bağlayan vali olmasından alıyor. Bu paşamızın mezarı Ulu Cami haziresi katliamında kaybedilmiş. Taşı ise alınıp bu bahçeye konulmuş. Sanıyorum o esnada kırılan taş yapıştırılarak toprağa yeniden dikilmiş. Geçtiğimiz yıllarda fotoğrafladığım bu mezar taşının günümüz harflerine kitabesini çevirmiş, müze ile bunu paylaşmış ve Mustafa Necib Paşa'nın biyografisini de çalışmam bünyesinde yazmıştım. Daha sonra ilgili bahçeye birkaç kez daha gittim. Sorun yoktu. Fakat bugün ne göreyim. Taş daha evvelki noktadan kırılmış. Fakat yine daha evvel yapıldığı gibi yapıştırılmamış. Ne mi yapılmış? Toprağa gömülü yarısı öylece kala kalmış. Diğer yarısı ise başka taşların önüne kaldırılmış. Fakat ne kaldırılma. Adeta atılmış. Feside ayrılmış, kopmak üzere. İki taşın arası 3-4 metre. Müzenin herşeyi bilen fakat eski Türkçe bilmeyen elamanları üzerinden 3-4 ay geçtikten sonra sizce bu taşı ne yaparlar? Okuyup doğru yerine yapıştırırlar mı yoksa o halde bırakıp kaybolmasına çanak mı tutarlar? Bence cevap belli! Konu hakkında harekete geçeceğiz!
Not:
Yakın zaman önce yeniden bu bölgeyi dolanıp taşın durumunu kolaçan ettim. Maalesef halen aynı şekilde yatık ve parça parça durmakta. Paşa'nın biyografisini yazdım. Yayınladığımda bu rezil halden söz etmek istemiyorum. Müze Müdürlüğünün dikkatlerine!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder