Divan şiirinin son büyük üstadı olarak gösterilen Keçecizade İzzet
Molla'nın, ki Sadrazam Fuad Paşa'nın babasıdır, Kütahya'da sürgün iken
Mevlevihanenin tamir faaliyetleri yanında sonraki yıllarda bir de çeşme
yaptıran ve II. Mahmut üzerindeki nüfuzu ile tanınan meşhur Halet
Efendi'nin çeşmesine düşürdüğü iki tarihten kitabe olarak kazınanının,
tabi çeşme ortadan kaldırılmış olduğu halde, bugün çini müzesi bahçesinde
duvara dayalı olarak öylece durduğunu biliyor muydunuz?
"İzzetâ söyledim ebnâ-yı sebîle târih
Çeşme-i Halet Efendi'den al iç ayn-i zülâl
1230" (M.1814/15)
Çeşme-i Halet Efendi'den al iç ayn-i zülâl
1230" (M.1814/15)
Muhtemelen hayır! Fakat üzülmeyin, bu detayları zaten çok yüksek
ihtimalle müze görevlileri ve diğer yetkililer de bilmiyor. Bu alanda
sergilenen taşlar, Çini Müzesinin değil, Müze Müdürlüğünün envanterine
kayıtlı. Malumunuz Müze Müdürlüğü de aynı bahçede yer alıyor. Kültür ve
Turizm İl Müdürlüğü de var tabi üst kurum olarak fakat ayıp en başta
müzeye ait. Sonra ilgili müdürlük ve tabi bu kitabeleri çalışmayan
üniversitemiz ve akademisyenlerimiz gelir. Keçecizade'nin bir de
torununun mezar taşı var aynı alanda fakat o da başka bir bahis. [Bu
arada kırılan Mustafa Necib Paşa'nın mezar taşı tamir edilmiş nihayet.
Bundan sebep teşekkür ederim emeği geçenlere.]
Kütahya gibi divan
şiirinin kuruluş ocağı, Anadolu'nun ilk Türkçe kitabelerinin sahibi
olan beyliğin merkezi ve Şeyhî'nin memleti bir kentte, o
yüksek kültürden eser kalmadıktan sonra İzzet Molla'nın kitabesi yerde
kalmış çok mu?! Fazlaca birşey yazmayacağım bu hususta. İki çift laf
söyleyip İzzet Molla'nın diğer düşürdüğü tarihi de söyleyip konuyu
bitireceğim. Takdiri de size bırakacağım.
Kütahya Müzesinin
envanterinde onlarca kitabeli taş var. Bunlar yıllardır domino taşı gibi
ilgili alanda dururlar. Geçtiğimiz yıl müzemiz her ne kadar içi
yanlışlarla dolu olup bu sebepten kaynak değeri ortadan kalkmış olsa da
bir işe kalkışıp bu taşların büyük kısmını yayınladı. Büyük kısmını
diyorum çünkü yayın döneminde burada olup da artık ne sebepten olduğunu
bilemediğim şekilde bu yayına girmemiş taşlar var. Bu kitabe de onlardan
biri. Müzemiz iyi-kötü nihayet üstüne düşeni yapıp bu taşların
tanıtımını yapmış oldu. Peki muhatapları bundan vazife çıkardı mı? Cevap
net: Hayır! Hala bir çalışma göremedik zira. Oysa ne bilgiler var bu
şehirde, ne detaylar...
Çeşme, tarih itibariyle Halet Efendi'nin
sürgünlüğünden sonra yapılmış olmalıdır. Zira düşürülen hicri 1230
tarihi, miladi olarak 1814/15'e denk gelmektedir. Halet Efendi'nin
Kütahya sürgünü ise 1808-1809 arasında 1 yıllık bir süredir. Keşke o
döneme dair elimizde yerel bir kaynak metin olsa resmi evrak haricinde.
Acaba Halet Efendi burayı da karıştırmış mıdır? Kim bilir... Belki!
İzzet Molla'nın bu kitabeden ayrı, aynı çeşme için düşürdüğü ikinci tarih ise şudur:
"Eyleyüb işrâb bânisin dedim târihini
Âb-ı dilcû çeşme-i Halet-fezâ oldu revân
1230" (M.1814/15)
Âb-ı dilcû çeşme-i Halet-fezâ oldu revân
1230" (M.1814/15)
Son olarak Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisinden İzzet Molla ve
Halet Efendi maddelerinin linklerini de aşağıya bırakıyorum. Merak
edenler için doyurucu bilgiyi havidir.
Keçecizade İzzet Molla için:
Halet Efendi için:
Saygılar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder