İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI merhum Kütahya Şehri isimli eserinde şöyle
bir bilgi aktarıyor; “Evliya Çelebi de Hezar Dinari’yi Germiyan
hükümdarının veziri olarak gösterip Kütahya’da metfun olduğunu söyler.
Mahalli rivayete göre Hezar Dinari Saadettin Camii denilen ve evvelce
mescidi olan mahalde metfundur. (Dikkat!) Şimdi burada Hezar Dinari’nin
olmak üzere gösterilen bir kabir varsa da kitabesi yoktur.”
1932 baskı tarihli
kitap Uzunçarşılı'nın Kütahya İdadisi hocalığı dönemi ve 1920'li
yıllardaki araştırmalarını kapsıyor. Demek oluyor ki bu tarihlerde
kitabesiz bile olsa cami çevresinde bir mezar vardı fakat sahip
çıkılmadığı için kayboldu. Bu konuyu grup döneminde biraz acemice bile
olsa "Bir Şehir Fatihinin Kabrini Nasıl Kaybeder?" başlığı altında
incelemiştik.
Bugün
geldiğimiz noktada 2016 yılında başlayan ve 2017'de tamamlanıp artık son
düzenlemeler (ki sonradan tamamlandı) yapıldıktan sonra açılmaya
hazır hale gelmiş bir makam daha doğrusu anıt alanımız var Hazer Dinari
adına. Anıtın şekli, içeriği, yeri ve çevre düzenlemeleri konusundaki
yorumları size bırakıyorum. Keşke eldeki verilerden daha fazlasını
yapmak mümkün olup kabir bulunabilseydi. Lakin o dönemden kabirle ilgili
ne bir fotoğraf ne de Uzunçarşılı haricinde net bir bilgi var! Geç
kalınmış bile olsa Kütahya'nın sonunda fatihine sahip çıkmış olması
önemli bir nokta. Bu sebeple vesile ve destek olup projede emeği
geçenlere şükranlarımızı sunarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder